30 Nisan 2014 Çarşamba

Kolesterol İlacı Kullananlar Fazla Kalorili ve Yağlı Besinler Yiyorlar

Yapılan bir çalışmada statin dediğimiz kolesterol düşürücü ilaçlarını kullanan kişilerin, daha kalorili ve yağlı yiyecek tükettikleri gösterilmiştir.

JAMA Internal Medicine dergisinde yayınlanan bu çalışmaya göre ABD'de 1999-2010 yılları arasında statin kullanan kişilerin, kullanmayanlara göre yağlı ve kalorisi yüksek yiyecek ile beslendikleri ileri sürülmüştür.

29 Nisan 2014 Salı

Cinsel İlişki Tansiyonu Yükseltir mi?

Hem erkek ve hem de kadınlarda sık sorulan sorulardan birisi, “Cinsel ilişki tansiyonu yükseltir mi?” sorusudur. Bu soruya şu şekilde cevap vermek gerekmektedir. Cinsel ilişki de bir aktivitedir. Hem fiziksel ve hem de ruhsal olarak çok aktif olunan bir süreçtir. Her aktivitede kalp hızının ve kalbin atım gücünün artmasına bağlı olarak, kan basıncı yükselebilir. Cinsel ilişki sırasında da diğer aktivitelerde olduğu gibi, kan basıncı yükselmesinin görülmesi doğal bir süreçtir. Ancak bu yükselme kısa sürelidir. Seksüel ilişki sırasında görülen kan basıncı yükselmesinin hasta için hiçbir sakıncası yoktur. Ayrıca ilişki sırasında yapılan aktivite, rahatlatıcı bir aktivitedir. Vücutta birçok olumlu mekanizmayı harekete geçirir. Hatta cinsel ilişkinin düzenli yapılmasının, kalp krizi ve inme riskini azalttığına dair ciddi çalışmalar mevcuttur.

Tansiyon Hastaları Cinsel Güç Artırıcı İlaçları Kullanabilirler mi?

Cinsel güç artırıcı ilaçlar piyasada çok çeşitlidir. Daha önceki bir yazımda, libido kaybı dediğimiz cinsel isteksizliğin temelinde daha çok psikolojik sorunların yattığını söylemiştim. Bu sorunun çözümü ancak düzenli bir psikoterapi ile sağlanabilir. Yine piyasada afrodizyak olarak tanımlanan cinsel gücü artırıcı besin takviyeleri ve bitkisel ilaçlar vardır. Bunların bir kısmının etkisi kanıtlanmamıştır. İlaç diye sunulanların ise kaynağı belli değildir. Ayrıca zararlı etkileri olabilir. Yazıda bu konulardan bahsetmeyeceğim. Ama ilerideki bir yazımda sertleşme probleminin çözümünde ilaç dışı yöntemlerden de bahsetmek istiyorum.

28 Nisan 2014 Pazartesi

Uykudaki Solunum Durmaları Hipertansiyon Nedeni

Daha çok uyku apnesi olarak adlandırılan uykudaki solunum duraklamaları önemli bir sağlık sorunudur ve çoğu zaman ihmal edilmektedir. Toplumda çok yaygın olarak rastlanan uyku apnesi, birçok hastalıklara zemin hazırladığı gibi, kişinin yaşam kalitesinde de önemli sorunlara yol açmaktadır. Bu sorun aynı zamanda hipertansiyonda da bir faktör olabilmektedir. Uyku apnesi ile ilgili bazı gerçekler aşağıda yazılmıştır,

Sigarayı Bırak Genç Gözük

Yapılan bir çalışmada sigara kullananlarda, kullanmayanlara göre gözaltındaki torbalaşmanın ve dudak çevrelerindeki kırışıklıkların daha erken geliştiği gösterilmiştir. ABD’de yapılan bu çalışmada ikizler incelenmiş ve sigaranın cilt üzerine etkileri araştırılmıştır.

26 Nisan 2014 Cumartesi

Kahve Şeker Görülme Olasılığını Azaltıyor mu?

Toplumda en yaygın iki alışkanlık, çay ve kahvedir. Özellikle son yıllarda bilgisayar başında geçirilen zaman arttıkça, kahve tüketimi de yükselmektedir. Kahve ve çay ile ilgili çeşitli araştırmalar yapılmakta ve bu maddelerin antioksidan etkileriyle yararlı oldukları konusunda görüşler ileri sürülmektedir.

25 Nisan 2014 Cuma

Kadın Cinsel Hayatı ve Hipertansiyon


Cinsel hayat denildiği zaman hep erkekler akla gelir. Kadınlar hep unutulur veya dikkate alınmaz. Bu durum sadece ülkemize özgü değildir, dünyada da böyledir. Örneğin hipertansiyon ve seksüel yaşantı düşünüldüğü zaman hep erkekler üzerine eğilinir ve çalışma yapılır. Kadınlara etkisi çok fazla incelenmez. Halbuki sağlıklı cinsel hayat kadınlar için de önemlidir ve onların yaşam kalitesini etkiler. Peki hipertansiyon ile kadın cinsel hayatı arasında bir ilişki var mıdır? Şimdi bu konuyu inceleyelim.

Erkek Cinsel Hayatı ve Hipertansiyon

Sağlıklı cinsel hayat, yaşam kalitesinin en önemli göstergelerinden birisidir. Özellikle erkek hastalarda tansiyon ilaçlarını bırakmalarının en önemli nedenlerinden birisi, seksüel yaşam ile ilgili kaygılardır. Şimdi bu konuyu inceleyelim.

Erkeklerde seksüel yaşam bozuklukları denildiği zaman, iki durum akla gelmektedir. Bunlardan birisi penis sertleşmesindeki sorunlar, ikincisi ise libido kaybı dediğimiz, cinsel isteksizliktir. Çoğu zaman bu ikisi birbiriyle karıştırılır. İkisini oluşturan nedenler farklı olabilir. Bizim konumuz ile direkt ilgili olan sertleşme problemidir. Tıpta bu duruma "erektil disfonksiyon" adı verilir. Şimdi bu konudan bahsedelim.

24 Nisan 2014 Perşembe

Şeker Hastalarında Düşük Şeker Ritim Bozukluğunu Tetikliyor

İngiltere'de yapılan bir çalışmada hipoglisemi olarak bilinen şeker düşüklüğünün kalp hızında ve ritminde değişiklik yaparak tehlikeli olabileceği belirlenmiştir.

Son zamanlarda yapılan büyük çalışmalarda şekeri sıkı bir şekilde kontrol etmek amacıyla yapılan tedavilerin risk oluşturduğu gösterilmişti. Bu durum daha çok ileri yaşta görülen Tip 2 şekerde söz konusu idi. Ama genç yaşta sık görülen Tip 1 şekerde de özellikle gece uykuda hastaların ani ölümü ile sonuçlanan durumlara şeker düşüklüğünün sorumlu olabileceği konusunda düşünceler mevcuttu. Ama mekanizma tam izah edilememişti. İşte yapılan bu çalışmada şeker düşüklüğünün kalp ritim bozukluklarının sorumlusu olabileceği konusunda bir düşünce geliştirilmiştir.

Tansiyon Ölçümünü Kimler Yapmalı?


Hipertansiyonun tedavisinde hasta takibi önemlidir. Bu anlamda tedavinin etkenliği en basiti ile kan basıncı ölçülerek değerlendirilir. Peki kan basıncını kim ölçmeli? Sağlık personeli mi, yoksa hasta veya hasta yakınları mı? İşte bu soru hastalar tarafından çok sorulan bir sorudur. Şimdi bu konuya biraz açıklık getirelim.

22 Nisan 2014 Salı

İnme Geçirenlerde Depresyon Durumu Kötüleştiriyor

İnmenin görülme sıklığı azalmasına karşın, hala önemli bir sağlık sorunu olarak gündemdedir. İnme geçirenlerde depresyon görüldüğü zaman daha ağır seyrettiği ileri sürülmektedir. İngiltere'de yapılan bir çalışmada inme geçirenlerde ilk 3 ay içerisinde depresyon geliştiği zaman, ölüm oranı ve sakat kalma oranının yükseldiği, yaşam kalitesinin ise daha da bozulduğu belirlenmiştir.

21 Nisan 2014 Pazartesi

Tuzu Azaltın Uzun Yaşayın

Uzun yıllardan beri fazla tuz alımının kronik hastalıklar ve özellikle hipertansiyon açısından önemli risk oluşturduğu birçok çalışma ile gösterilmiştir. Toplumdaki modernleşme ile birlikte tuz alımında önemli bir artış görülmüş, bu durum hipertansiyon görülme oranını artırmıştır. İngiltere'de yapılan bir çalışmada tuz alımının azaltılmasıyla kan basıncının daha düşük seyrettiği, kalp hastalığına ve inmeye bağlı ölümlerin azaldığı rapor edilmiştir.

20 Nisan 2014 Pazar

Kan Basıncı Her İki Koldan Ölçülmeli

Dünyada kalp ve damar hastalıkları açısından en başta gelen risk faktörlerinden birisi yüksek tansiyondur. Her yıl dünyada ve ülkemizde hipertansiyona bağlı tahribatlardan dolayı birçok insan hayatını kaybetmekte veya sakat kalmaktadır. Hipertansiyon alanında yapılan birçok çalışma yeni bulguların elde edilmesini sağlamaktadır. Son zamanlarda yayınlanan bir çalışmada, her iki kol arasındaki kan basıncı farkının yüksek olduğu kişilerde kalp ve damar hastalıklarının daha fazla görüldüğü belirlenmiştir.

18 Nisan 2014 Cuma

Şekerin Oluşturduğu Hasarlarda Azalma Var

Bilindiği gibi insan hayatını tehdit eden hastalıkların görülmesinde en önemli risk faktörlerinden birisi şeker hastalığıdır. Son yapılan araştırmalarda, şeker hastalığının vücutta oluşturduğu hasarlarda önemli azalma görüldüğü belirlenmiştir.

Şeker hastalığında hayatı tehdit eden beş önemli komplikasyonu vardır. Bunlar, kalp krizi, inme, böbrek hastalıkları, bacak kesilmesi ve ölümdür. Amerikan Hükümetinin yaptığı çalışmaya göre 1990 yılı ile kıyaslandığı zaman, şeker hastalarında bu beş komplikasyonda da önemli azalma görüldüğü saptanmıştır.

16 Nisan 2014 Çarşamba

Gebelerdeki Kronik Hipertansiyon Preeklampsi Riskini Sekiz Misli Artırıyor

Gebelerdeki en önemli sağlık sorunlarından birisi preeklampsi ve buna bağlı komplikasyonlardır. Anne ve bebek sağlığını tehdit eden bu sorunda birçok faktör rol oynamaktadır.

Gebelerde daha önce mevcut hipertansiyonun preeklampsi açısından risk oluşturduğu birçok çalışmada ileri sürülmüştü. BMJ dergisinde yayınlanan yüksek sayıda katılımcıyı içeren bir çalışmada, müzmin hipertansiyonun preeklampsi riskini sekiz misli artırdığı gösterilmiştir.

Çocukken Geçirilen Nefrit Gelecekteki Hipertansiyonun Habercisi

Yetişkin devrede belirlenen yüksek tansiyonun nedenleri üzerinde çeşitli araştırmalar yapılmakta ve birçok faktör ileri sürülmektedir. Özellikle yetişme devresindeki çevresel faktörlerin, hipertansiyon gelişmesinde önemli faktör olduğu birçok çalışmada belirlenmiştir. Ancak çocuklukta geçirilen hastalıkların yetişkin devredeki yüksek tansiyondan sorumlu olup olmadığı tartışmalıdır.

Ünlü tıp dergisi JAMA'da yayınlanan ve İsrail'de yapılan bir çalışmaya göre çocukluk çağında geçirilen ama tamamen düzelen nefrit hastalığındaki kişilerin ileride yüksek tansiyona yakalanma ihtimallerinin yüksek olduğu saptandı.