22 Aralık 2014 Pazartesi

D Vitamini Düşüklüğü Tehlikeli midir?

Son yıllarda Vitamin D eksikliği fazlasıyla gündeme gelmiş bulunmaktadır. Hastalar arasında da D vitamini eksikliğini abartma eğilimi mevcuttur. Çoğu zaman hekiminden bu tetkikin yapılmasını istemekte, düşük olduğu zaman da moralleri bozulmaktadır. Gerçekten de D vitamini eksikliği önemli midir? Mutlaka tedavi edilmeli midir? Bu konuda ABD'deki  "Hastalıklardan Korunma Servisi (USPSTF)" bir yönerge yayınlamıştır. Şimdi bu yönergedeki bilgileri özetleyerek maddeler halinde D vitaminin önemini yazıyorum.

19 Aralık 2014 Cuma

Şeker Hastalarında Ürik Asit Tedavisi Böbrekleri Koruyor

Bilindiği gibi şeker ve yüksek tansiyonu olanlarda gut hastalığı daha yüksek oranda görülmektedir. Gut hastalığı özellikle ayak parmaklarında daha sık olmak üzere, eklemlerde şişme, kızarıklık ve ağrı ile giden bir klinik durumdur. Bunun en önemli nedeni de kanda ürik asit dediğimiz bir maddenin yükselmesidir.

13 Aralık 2014 Cumartesi

Romatizma Hastalarında Gizli Hipertansiyon Çok yaygın

Günümüzde romatizmal hastalıklar çok yaygın olarak gözlenmektedir. Özellikle eklemleri tutan ve zamanla şekil bozukluklarına yol açarak kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyen Romatoid Artirit dediğimiz hastalık toplumun önemli bir kesimini yakından ilgilendirmektedir. Yapılan bazı çalışmalar romatoid artiriti olan hastalarda yüksek tansiyonun sık görüldüğünü ve çoğu zaman tanı konulamadığını göstermiştir.

13 Temmuz 2014 Pazar

Hipertansiyon ve Kalp Krizi

Daha önceki yazıda hipertansiyonun damar sistemi üzerindeki etkilerinden bahsetmiştik. Damarlarda en çok yaptığı etkinin de damar sertliği olduğunu belirtmiştik. İşte kalbi besleyen damarlarda plaklar, yani damar sertliği oluştuğu zaman, 'enfarktüs' yani, 'kalp krizi' denilen klinik tabloya yol açabilir. Şimdi bu konuyu anlatmaya çalışalım.

9 Temmuz 2014 Çarşamba

Hipertansiyon Damarları Nasıl Etkiler?

Bilindiği gibi hipertansiyon, vücutta oluşturduğu hasarların yaşamı tehdit etmesi nedeniyle önemli bir risk faktörüdür. Bu hasarların çoğu sinsi bir şekilde gelişir. Belirti verdiği aşamada da geç kalınmış olabilir. Yüksek tansiyon, vücutta oluşturduğu hasarların önemli bir kısmını damar sistemi üzerinden yapar. Hipertansiyonun damarlarda yaptığı en büyük hasar "damar sertliği"dir. Şimdi yüksek tansiyonun damarlar üzerinde ki etkilerinden kısaca bahsedelim.

5 Temmuz 2014 Cumartesi

Şişmanlık ve Hipertansiyon

Hepimizin başımızın belası olan en önemli faktördür kilodaki artış. O güzel yemekleri gördükçe gel de yeme. Modern yaşam, insan yaşamında birçok kolaylıklar sağlamasına karşın, şişmanlık gibi önemli sağlık sorunlarının görülmesine de yol açmaktadır. Ayrıca yaşlanmayla beraber kişide kas dokusu azalır, yağ dokusu artar. Ama çağımızda şişmanlık her yaş için önemli bir sorun haline gelmiştir. İleride şişmanlığın kötü yönlerini tartışırken, sevindirici bazı haberleri de vereceğim. Dikkatlice okuyunuz.

3 Temmuz 2014 Perşembe

Hipertansiyon ve Kalıtım

Acaba hipertansiyon kalıtımsal bir hastalık mıdır? Çok sorulan soruların başında gelmektedir bu soru. Gerçekten de hipertansiyonun ailesel bir yönü vardır. Özellikle anne ve babasında hipertansiyon olan kişilerde yaşam süresi içerisinde hipertansiyon gelişme riskinin arttığı gösterilmiştir. Şimdi bu konuyu biraz daha açalım.

30 Haziran 2014 Pazartesi

Hipertansiyonda Tuz Kısıtlaması Nasıl Yapılmalıdır?

Tuz ile tansiyon ilişkisinden daha önceki yazıda bahsetmiştik. Toplumda tuz alımının azaltılması için yapılan mücadele, yüksek tansiyon görülme oranını azaltması yanında, birçok hastalığın görülme sıklığını da azaltacaktır. Biz, günlük hayatta yiyecekler ile birlikte en az 9 gram tuz alırız. Tuzsuz yenildiği zaman, bu miktar yaklaşık 6 g'a düşer. Yine de ihtiyacımız olandan daha fazladır bu miktar. Ama bu kadar tuz tasarrufu bile kişide önemli yararlar sağlar.

27 Haziran 2014 Cuma

Hipertansiyon ve Tuz

Ah o tuz değil mi, yüzyıllardan beri üzerine öyküler yazılan, adaklar adanan, şarkılar bestelenen, savaşlar yapılan. Tuz, uzun yıllardan beri yaşamımızın vazgeçilmez maddelerinden birisi olmuştur. İlk çağlarda o kadar değerli bir madde idi ki, para birimi olarak kullanılmıştır. Eskiden Roma askerlerinin ücreti, tuza karşılık gelen birim ile ödenirdi. Bugün İngilizcede “ücret” anlamına gelen “salary” kelimesinin kökeni, “salt” yani “tuz”’dur.

17 Haziran 2014 Salı

Ayhan Işık'ı Hipertansiyon mu Öldürdü?

Bugün Türk Sinemasının Taçsız Kralı Ayhan Işık'ın 35. ölüm yıl dönümü. Bizim yaşımızdakilerin filmlerini büyük bir ilgi ile izlediği Ayhan Işık'a gençlerin de yabancı olduğunu düşünmüyorum. Bir çok kült filme imza atan Ayhan Işık'ın filmleri, hala televizyon kanallarında gösteriliyor. Yediden yetmişe birçok kişi tarafından ilgiyle izleniyor.

11 Haziran 2014 Çarşamba

Negatif İlişkiler Kadınları Tansiyon Hastası Yapıyor

"Kötü komşu insanı ev sahibi yapar" diye bir özdeyiş vardır Türkçe'mizde. Günlük hayatta ise kötü arkadaş ve bozuk ilişkiler, kadınları yüksek tansiyon hastası yapmaktadır.

Carnegie Mellon Üniversitesinde yapılan bir çalışmaya göre, arkadaşları veya çevresi ile sürekli tartışan, didişen ve olumsuz ilişkiler kuran orta yaşlı kadınlarda yüksek tansiyonun daha fazla görüldüğü ileri sürüldü.

6 Haziran 2014 Cuma

Hava Kirliliği Kalbin Düşmanı

Uzun bir zamandan beri hava kirliğinin kalp ve damar hastalıklarında, özellikle inme ve kalp krizinde risk faktörü olduğu bir çok çalışma ile gösterilmişti. Hatta yapılan tahminlere göre yılda yaklaşık 3.2 milyon ölümden hava kirliliğinin sorumlu olduğu ileri sürülmektedir.

2 Haziran 2014 Pazartesi

Dünya'da İki Milyar İnsan Şişman

Şişmanlık, toplumda giderek artmakta, aynı zamanda birçok sağlık sorununu da beraberinde getirmektedir. Ünlü tıp dergisi Lancet'te yayınlanan bir araştırmaya göre, son 30 yılda Dünya'da şişman insan sayısının çok arttığı belirlenmiştir.

30 Mayıs 2014 Cuma

Hangi Tansiyon Daha Tehlikelidir?

Yüksek tansiyonun kalp ve damar hastalıkları açısından en önemli risk faktörlerinin başında geldiği artık tartışmasız kabul edilmektedir. Ancak hangi tansiyon daha tehlikelidir? Bu konuda da uzun zamandır tartışmalar yaşanmakta, değişik görüşler ileri sürülmektedir. İşte ünlü tıp dergisi Lancet'te yayınlanan bir çalışmada bu konuya açıklık getirilmeye çalışılmıştır.

29 Mayıs 2014 Perşembe

Hipertansiyon ve Baş Ağrısı

Hipertansiyon, vücutta oluşturduğu hasarlar ile yaşamı tehdit eden en önemli risk faktörlerinin başında gelmektedir. Ancak çoğu zaman belirti vermez. Belirtilerin önemli bir kısmı da  yüksek tansiyona özgü değildir. Bu nedenle belirtilerin olup olmaması kişiyi aldatmamalı, mutlaka tansiyonun hangi değerde olduğunu bilmelidir.

28 Mayıs 2014 Çarşamba

Yaşam Şeklindeki Değişiklik İçin Zaman Geç Değildir

Koroner kalp hastalığı, yani kalp damarlarındaki tıkanıklıktan sorumlu olan faktörlerin başında, yaşam şeklindeki olumsuzluklar gelmektedir. Peki ileri yaşlarda yaşam şeklinde değişiklik yapmak, kalp damarlarındaki tıkanıklıkları önlemekte faydalı mıdır? Yapılan bir çalışmada yetişkin çağın hangi aşamasında olursa olsun, yaşam şekli değişikliklerinin her zaman faydalı olduğu gösterildi.

26 Mayıs 2014 Pazartesi

Şeker Hastalığı Olan Kadınlarda Kalp Riski Daha Yüksek

Şeker hastalığı, kalp bakımından önemli bir risk faktörüdür. Yapılan geniş bir incelemede, şeker hastalığı olan kadınların, kalp damar tıkanması açısından erkeklere göre % 40-50 civarında daha fazla risk taşıdıkları gösterildi.

Avustralya'da araştırmacılar, Dünya genelinde yapılan 64 çalışmaya katılan 858.507 hastanın bulgularını inceleyerek bu sonuca vardılar. Şeker hastalığı olan kadınların, kalp damarlarında tıkanıklık olma dışında, ölüm bakımından da erkeklere göre daha yüksek risk taşıdıklarını belirlediler.

24 Mayıs 2014 Cumartesi

Hipertansiyon Hastaları Tuza Daha Düşkün

Fazla tuzlu yiyeceklerin hipertansiyon ve inme de önemli risk faktörü olduğu birçok bilimsel çalışma ile gösterilmiştir. Bu görüşe rağmen, yüksek tansiyon hastalarının tuzlu yiyecek yemeye daha eğilimli oldukları ileri sürüldü.

Bu ay yapılan Amerikan Hipertansiyon Derneğinin Kongresinde, Brezilya'dan sunulan küçük bir çalışmada, hipertansiyon hastalarının tuzlu yiyecekleri daha çok tercih ettikleri gösterildi. Bu çalışmada araştırmacılar ilginç bir deney gerçekleştirdiler. Çalışmaya aldıkları 118 şahsı, genç ve yaşlı diye iki gruba ayırdılar. Daha sonra da bu kişileri yüksek tansiyonu olan ve olmayan diye ayrıca gruplandırdılar.

22 Mayıs 2014 Perşembe

Şişmanlık Hipertansiyon Kontrolünü Zorlaştırıyor

Şişmanlık ve hipertansiyon, sık olarak birlikte bulunan risk faktörleri arasındadırlar. Çok ilaç kullanmalarına karşın, kan basınçları kontrol altına alınamayan hipertansiyon hastalarında, bu duruma şişmanlığın önemli katkısı olduğu gösterildi.

21 Mayıs 2014 Çarşamba

Sağlıklı Beslenme ve Egzersiz Çocuklardaki Şişmanlık ve Hipertansiyonu Önlüyor

Şişmanlığın oluşturduğu birinci sağlık sorunu yüksek tansiyondur. Bu durum, kısmen çocukluk çağında da önemlidir. Çocukluk devresinde şişman ve yüksek tansiyonu olanların, delikanlılık devrelerinde de aynı bulguları devam ediyorsa, ilerideki yaşlarında önemli sağlık sorunları ile karşılaşacakları birçok araştırma ile gösterilmiştir. Hatta delikanlılık çağında hafif düzeyde yüksek kan basıncına sahip kişilerin de, ileri yaşlarında kalp ve damar hastalıkları sorunları yaşayabilecekleri ileri sürülmüştür. Acaba çocukluk çağında uygulanan korunma tedbirleri bu hastalıkları önleyebilir mi? Ünlü tıp dergisi Circulation'da yayınlanan bir araştırmaya göre çocukluk çağında korunma tedbirlerine uymanın çok faydalı olduğu gösterildi.

19 Mayıs 2014 Pazartesi

Ani Kalp Ölümü Nasıl Oluşur?

Geçtiğimiz hafta sonu değerli bir milletvekilimizin kalp hastalığı sonucunda aniden vefat ettiğini öğrendik. Nispeten genç yaşta, 62 yaşında ölen bu siyasetçimiz, ani kalp ölümü üzerinde durmamız için bir vesile oldu. Aslında günlük hayatta ani ölüm çok sık görülmekte ve kamuoyunun dikkatini çekmektedir. Özellikle sporcularda görüldüğü zaman gazetelerde haber olmaktadır. Halbuki bir yılda ülkemizde yaklaşık 100.000 kişi aniden vefat etmektedir. Bu durumun en başında gelen nedenleri kalp hastalıklarıdır. Şimdi ani kalp ölümünden biraz bahsetmek istiyorum.

18 Mayıs 2014 Pazar

Oynak Hipertansiyon Ne demektir?

Bazı tansiyonlar çok hızla değişebilir. Yani bir anda yükselir, bir anda da düşebilir. Bu tür tansiyonlara labil hipertansiyonda denilmektedir. Aslında "labile" kelimesi Türkçe'ye "kararsız, değişken" olarak çevrilmektedir. Ancak hastalar arasında çok kullanıldığı için "değişken" yerine "oynak" kelimesini tercih ettim.

13 Mayıs 2014 Salı

24 Saatlik Kan Basıncı Takibi Niye Yapılmaktadır?

Kan basıncı doğası itibariyle çok değişkendir. Bu nedenle anlık bir zamanda ölçülen kan basıncı değeri, yanılgıya ve hatalı teşhis konulmasına neden olabilir. Ayrıca tedavinin etkenliğini değerlendirme açısından da anlık alınan kan basıncı ölçümü yetersiz kalabilir. Bu nedenlerle kan basıncının 24 saat içerisinde değişiminin bilinmesinde büyük yarar vardır.

12 Mayıs 2014 Pazartesi

Hipertansiyon ve Kafeinli İçecekler

Bildiğiniz gibi, hepimizin en önemli alışkanlığı çay, kahve ve kolalı içeceklerdir. Bu içecekler, dinçlik ve konsantrasyon yeteneğinde artmaya neden oldukları için, çoğumuzun gün boyu tercih ettiği keyif verici alışkanlıkların başında gelmektedirler. Bu içeceklerde bulunan en önemli madde, kafeindir. Uyarıcı ve zihin açıcı etkisiyle dünyada çok yaygın olarak tüketilmektedirler. Son zamanlarda kahve zincirlerinin artmasına paralel olarak, bu tür keyif verici maddelerin tüketimi daha da artmıştır.

10 Mayıs 2014 Cumartesi

Şişmanlığın Cerrahi İle Tedavisi Ritim Bozukluğuna İyi Geliyor

Çağımızın en önemli sağlık sorunlarından birisi obezite, yani şişmanlıktır. Özellikle vücut kitle indeksi (BMI) 35'in üzerinde olan kişilerde kronik hastalıklar büyük sorun oluşturmaktadır. Şişmanlığın tedavisi için diyet ve egzersiz dışında birçok ilaç denenmiş, ancak önemli bir ksmı yan etkileri nedeniyle piyasadan çekilmiştir. Son zamanlarda cerrrahi tekniklerin ilerlemesine paralel olarak, obezitenin cerrahi olarak tedavisi popülerlik kazanmıştır. ABD'de her yıl yaklaşık olarak 160.000 şişman kişi cerrahi olarak tedavi edilmektedir.

9 Mayıs 2014 Cuma

Vitaminler Kanser ve Kalp'ten Korunmada Yararlı mı?

Vitaminler uzun yıllardan beri hastalıklardan korunmak amacıyla alınmaktadır. Çoğu zaman doktor tavsiyesi olmadan kullanılan vitamin takviyelerinin yararsız olduğu konusunda son zamanlarda büyük çalışmalar yayınlanmaktadır. Amerika'da Hastalıklardan Korunma Görev Grubu bu konuda bir yönerge yayınlamıştır. Annals of Internal Medicine dergisinde yayınlanan bu yönergeye göre E vitamininin hiçbir yararı olmadığı, multivitamin içeren ilaçların yararı konusunda da yeteri kadar delil bulunmadığı bildirilmiştir.

8 Mayıs 2014 Perşembe

Omega 3 İçeren İlaçlar Ne Zaman Yararlı Olur?

Uzun yıllardan beri Omega 3 ile ilgili birçok araştırma yayınlanmakta, etkisi ile ilgili büyük tartışmalar yaşanmaktadır. 2013 yılında yayınlanan bazı çalışmalarda Omega 3 içeren ilaçların hiç bir yararı olmadığı söylenmişti. Ama yine yapılan bazı çalışmalarda ise trigliserit düzeyi 500 mg/dl'ı geçen hastalarda Omega 3'ün trigliseriti düşürdüğü ileri sürülmüştü.

7 Mayıs 2014 Çarşamba

Elektronik Tansiyon Cihazları Güvenilir midir?

Daha önceki yazıda da bahsettiğim gibi, bu cihazlara karşı kişilerde bir güvensizlik vardır ve çoğu zaman hatalı ölçtükleri düşünülür. Halbuki ölçüm tekniklerinin bulunuşu kulaklıklı cihaz tekniğinin keşfinden çok daha öncedir. Bu cihazların ölçüm tekniği, 150 yıldır bilinmesine karşın, özellikle son 30 yılda çok popüler olmuşlardır. Elektronik teknolojisindeki gelişmelere paralel olarak, çok çeşitlenmiş, doğru ölçüm yapabilme kapasiteleri yükselmiştir. Bu cihazların kulaklık ile ölçen tipleri de mevcut olmasına karşın, kullanım kolaylıkları nedeniyle otomatik olarak şişen ve inen elektronik cihazlar daha çok tercih edilmektedirler. Hem büyük, hem küçük tansiyonu ve nabzı ölçerler. Tansiyon aleti pazarında önemli bir paya ulaşmışlardır.

Kulaklık Kullanılarak Ölçüm Yapan Tansiyon Cihazları

Tansiyon hastalarında elektronik cihazlara karşı bir güvensizlik vardır. Çoğu insan bu cihazların yanlış ölçtüğünü düşünür. Bu düşünceyi bazı doktorlar bilerek veya bilmeyerek desteklemekte ve hastaların kafasını iyice karıştırmaktadırlar. Şurası unutulmamalıdır, hangi cihaz ile ölçülürse ölçülsün, kurallarına uygun ölçüm yapmadıktan sonra her tansiyon cihazı yanlış ölçebilir. Ayrıca teknolojinin geldiği şu aşamada, elektronik kan basıncı ölçen cihazlarda da büyük gelişmeler yaşanmıştır. Bugün tansiyon pazarındaki en büyük pay, elektronik cihazlara aittir. Şimdi bu yazıda kulaklık kullanılarak ölçüm yapan cihazlardan bahsedeceğim,

Tansiyonu Ölçerken Dikkat Edilmesi Gereken Kurallar

Hangi cihaz kullanılırsa kullanılsın, bazı noktalara dikkat edilmezse her tansiyon cihazı hatalı ölçüm yapar. Şurası unutulmamalıdır, tansiyon her kalp atışında değişebilir. İki farklı cihazla veya değişik zamanlarda yapılan tansiyon ölçümlerinde farklılıklar saptandığı zaman telaşlanmamak, aleti veya tansiyon ölçen kişiyi suçlamamak gerekmektedir. Şimdi tansiyon ölçüm kurallarını maddeler halinde yazalım,

Yaşlılarda Egzersiz Çok Faydalı

Son zamanlarda yapılan çalışmalarda yaşlı insanların düzenli egzersiz yapmalarının hafıza ve bilinç fonksiyonları ile kalplerini olumlu etkilediği gösterildi.

Bu alanda yapılan birinci çalışma, American Academy of Neurology derneğinin yıllık toplantısında sunulan bir çalışmadır. İleriye dönük kontrollü bir çalışma olarak planlanan bu araştırmada, günde 15 dakika aerobik türü egzersiz yapan yaşlı insanların, yapmayanlara göre bilişsel fonksiyon bakımından daha geliştikleri belirlenmiştir. Toplam 15 ay süresince izledikleri bu kişilerin, konuşma hızı ve yorumlamalarının daha olumluya gittiğini, ancak hafızalarının etkilenmediği gösterilmiştir.

6 Mayıs 2014 Salı

Aspirin Ne Zaman Kullanılmalıdır?

Aspirin, uzun zamandır korunmak amacıyla birçok kişi tarafından gelişigüzel bir şekilde kullanılmaktadır. Hiçbir hastalığı olmayan kişiler, kalp krizinden korunmak amacıyla kanı sulandırdığı için aspirin almakta, bir kısım insan ise hekimlerine sürekli aspirin hakkında soru yöneltmektedirler. Ancak, aspirinin gelişigüzel kullanılması beraberinde birçok sakıncaları getirmektedir. Bu durumu gören Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) bir uyarı yayınlamıştır.

Altı Risk Faktöründeki İyileşme 37 Milyon Ölümü Geciktiriyor

Yaşam standardındaki düzelme ve kronik hastalıklar ile mücadelede sağlanan başarılar sayesinde insan ömrü uzamış, özellikle genç yaşta gözlenen ölümlerde azalma gerçekleşmiştir. Ünlü tıp dergisi Lancet'te yayınlanan bir çalışmaya göre, insan yaşamını tehdit eden 6 risk faktöründe sağlanan iyileşmeler sayesinde15 yıl içerisinde kronik hastalıklara bağlı kabaca 37 milyon ölümü geciktireceği belirlenmiştir. Bu altı faktörün etkisi aşağıda sıralanmıştır;

5 Mayıs 2014 Pazartesi

Orta Yaşlardaki Hipertansiyon ve Şeker Yaşlılıktaki Beyin Hücre Kaybının Sebebi

Orta yaşlarında hipertansiyon ve şeker hastalığı olanların, olmayanlara göre ileri yaşlarında beyin hücrelerinde kayıp ve hasarın daha fazla olduğu gösterildi. Bilindiği gibi beyin hücrelerindeki kayıp, hafıza kaybı ve düşünce yeteneğindeki azalmaya yol açmaktadır. Neurology dergisinde yayınlanan bu çalışmada orta yaş olarak 40-64 yaş arası, ileri yaş ise 65 ve daha üstü kabul edilmiştir.

2 Mayıs 2014 Cuma

Kanda Düşük Vitamin D Seviyesi Risk Oluşturuyor

Bilindiği gibi son yıllarda Vitamin D ile ilgili araştırmalar ve tartışmalar çok yoğunlaşmıştır. Kanda seviyesinin düşük olmasının risk oluşturduğu konusunda görüşler olduğu gibi, tersi görüşlerde mevcuttur. Ancak British Medical Journal dergisinde yayınlanan bir çalışmada kandaki Vitamin D seviyesindeki düşüklüğün risk oluşturduğu ileri sürülmüştür.

Kalp Krizi Geçirenlerde Lifli Yiyecekler Çok Faydalı

Yapılan bir çalışmada kalp krizi geçirenler lifli diyet ile beslendikleri zaman, yaşam süresinin uzadığı ve ölümlerin azaldığı gösterilmiştir.

Bu çalışmada kalp krizi geçiren 4000 adet sağlık çalışanının verileri incelenmiştir. Katılımcılar, ortalama 9 yıl süreyle takip edilmişlerdir. Yüksek miktarda diyet lifi içeren gıda ile beslenenlerde herhangi bir nedene olan ölümlerde % 25 oranında azalma gerçekleştiği gözlenmiştir.

1 Mayıs 2014 Perşembe

Kök Hücre Tedavisinin Kalpte Yararı Yok

Uzun yıllardan beri kalp hastalıklarında kök hücre tedavileri tartışılmakta, bir kısım araştırmacı geleceğe yön verecek tedavi olduğunu ileri sürerek, insanlara umut vermektedirler. Ünlü tıp dergisi British Medical Journal'da yayınlanan bir araştırmada bu tedavinin bir balon olduğu ve işe yaramadığı ileri sürülmüştür.

30 Nisan 2014 Çarşamba

Kolesterol İlacı Kullananlar Fazla Kalorili ve Yağlı Besinler Yiyorlar

Yapılan bir çalışmada statin dediğimiz kolesterol düşürücü ilaçlarını kullanan kişilerin, daha kalorili ve yağlı yiyecek tükettikleri gösterilmiştir.

JAMA Internal Medicine dergisinde yayınlanan bu çalışmaya göre ABD'de 1999-2010 yılları arasında statin kullanan kişilerin, kullanmayanlara göre yağlı ve kalorisi yüksek yiyecek ile beslendikleri ileri sürülmüştür.

29 Nisan 2014 Salı

Cinsel İlişki Tansiyonu Yükseltir mi?

Hem erkek ve hem de kadınlarda sık sorulan sorulardan birisi, “Cinsel ilişki tansiyonu yükseltir mi?” sorusudur. Bu soruya şu şekilde cevap vermek gerekmektedir. Cinsel ilişki de bir aktivitedir. Hem fiziksel ve hem de ruhsal olarak çok aktif olunan bir süreçtir. Her aktivitede kalp hızının ve kalbin atım gücünün artmasına bağlı olarak, kan basıncı yükselebilir. Cinsel ilişki sırasında da diğer aktivitelerde olduğu gibi, kan basıncı yükselmesinin görülmesi doğal bir süreçtir. Ancak bu yükselme kısa sürelidir. Seksüel ilişki sırasında görülen kan basıncı yükselmesinin hasta için hiçbir sakıncası yoktur. Ayrıca ilişki sırasında yapılan aktivite, rahatlatıcı bir aktivitedir. Vücutta birçok olumlu mekanizmayı harekete geçirir. Hatta cinsel ilişkinin düzenli yapılmasının, kalp krizi ve inme riskini azalttığına dair ciddi çalışmalar mevcuttur.

Tansiyon Hastaları Cinsel Güç Artırıcı İlaçları Kullanabilirler mi?

Cinsel güç artırıcı ilaçlar piyasada çok çeşitlidir. Daha önceki bir yazımda, libido kaybı dediğimiz cinsel isteksizliğin temelinde daha çok psikolojik sorunların yattığını söylemiştim. Bu sorunun çözümü ancak düzenli bir psikoterapi ile sağlanabilir. Yine piyasada afrodizyak olarak tanımlanan cinsel gücü artırıcı besin takviyeleri ve bitkisel ilaçlar vardır. Bunların bir kısmının etkisi kanıtlanmamıştır. İlaç diye sunulanların ise kaynağı belli değildir. Ayrıca zararlı etkileri olabilir. Yazıda bu konulardan bahsetmeyeceğim. Ama ilerideki bir yazımda sertleşme probleminin çözümünde ilaç dışı yöntemlerden de bahsetmek istiyorum.

28 Nisan 2014 Pazartesi

Uykudaki Solunum Durmaları Hipertansiyon Nedeni

Daha çok uyku apnesi olarak adlandırılan uykudaki solunum duraklamaları önemli bir sağlık sorunudur ve çoğu zaman ihmal edilmektedir. Toplumda çok yaygın olarak rastlanan uyku apnesi, birçok hastalıklara zemin hazırladığı gibi, kişinin yaşam kalitesinde de önemli sorunlara yol açmaktadır. Bu sorun aynı zamanda hipertansiyonda da bir faktör olabilmektedir. Uyku apnesi ile ilgili bazı gerçekler aşağıda yazılmıştır,

Sigarayı Bırak Genç Gözük

Yapılan bir çalışmada sigara kullananlarda, kullanmayanlara göre gözaltındaki torbalaşmanın ve dudak çevrelerindeki kırışıklıkların daha erken geliştiği gösterilmiştir. ABD’de yapılan bu çalışmada ikizler incelenmiş ve sigaranın cilt üzerine etkileri araştırılmıştır.

26 Nisan 2014 Cumartesi

Kahve Şeker Görülme Olasılığını Azaltıyor mu?

Toplumda en yaygın iki alışkanlık, çay ve kahvedir. Özellikle son yıllarda bilgisayar başında geçirilen zaman arttıkça, kahve tüketimi de yükselmektedir. Kahve ve çay ile ilgili çeşitli araştırmalar yapılmakta ve bu maddelerin antioksidan etkileriyle yararlı oldukları konusunda görüşler ileri sürülmektedir.

25 Nisan 2014 Cuma

Kadın Cinsel Hayatı ve Hipertansiyon


Cinsel hayat denildiği zaman hep erkekler akla gelir. Kadınlar hep unutulur veya dikkate alınmaz. Bu durum sadece ülkemize özgü değildir, dünyada da böyledir. Örneğin hipertansiyon ve seksüel yaşantı düşünüldüğü zaman hep erkekler üzerine eğilinir ve çalışma yapılır. Kadınlara etkisi çok fazla incelenmez. Halbuki sağlıklı cinsel hayat kadınlar için de önemlidir ve onların yaşam kalitesini etkiler. Peki hipertansiyon ile kadın cinsel hayatı arasında bir ilişki var mıdır? Şimdi bu konuyu inceleyelim.

Erkek Cinsel Hayatı ve Hipertansiyon

Sağlıklı cinsel hayat, yaşam kalitesinin en önemli göstergelerinden birisidir. Özellikle erkek hastalarda tansiyon ilaçlarını bırakmalarının en önemli nedenlerinden birisi, seksüel yaşam ile ilgili kaygılardır. Şimdi bu konuyu inceleyelim.

Erkeklerde seksüel yaşam bozuklukları denildiği zaman, iki durum akla gelmektedir. Bunlardan birisi penis sertleşmesindeki sorunlar, ikincisi ise libido kaybı dediğimiz, cinsel isteksizliktir. Çoğu zaman bu ikisi birbiriyle karıştırılır. İkisini oluşturan nedenler farklı olabilir. Bizim konumuz ile direkt ilgili olan sertleşme problemidir. Tıpta bu duruma "erektil disfonksiyon" adı verilir. Şimdi bu konudan bahsedelim.

24 Nisan 2014 Perşembe

Şeker Hastalarında Düşük Şeker Ritim Bozukluğunu Tetikliyor

İngiltere'de yapılan bir çalışmada hipoglisemi olarak bilinen şeker düşüklüğünün kalp hızında ve ritminde değişiklik yaparak tehlikeli olabileceği belirlenmiştir.

Son zamanlarda yapılan büyük çalışmalarda şekeri sıkı bir şekilde kontrol etmek amacıyla yapılan tedavilerin risk oluşturduğu gösterilmişti. Bu durum daha çok ileri yaşta görülen Tip 2 şekerde söz konusu idi. Ama genç yaşta sık görülen Tip 1 şekerde de özellikle gece uykuda hastaların ani ölümü ile sonuçlanan durumlara şeker düşüklüğünün sorumlu olabileceği konusunda düşünceler mevcuttu. Ama mekanizma tam izah edilememişti. İşte yapılan bu çalışmada şeker düşüklüğünün kalp ritim bozukluklarının sorumlusu olabileceği konusunda bir düşünce geliştirilmiştir.

Tansiyon Ölçümünü Kimler Yapmalı?


Hipertansiyonun tedavisinde hasta takibi önemlidir. Bu anlamda tedavinin etkenliği en basiti ile kan basıncı ölçülerek değerlendirilir. Peki kan basıncını kim ölçmeli? Sağlık personeli mi, yoksa hasta veya hasta yakınları mı? İşte bu soru hastalar tarafından çok sorulan bir sorudur. Şimdi bu konuya biraz açıklık getirelim.

22 Nisan 2014 Salı

İnme Geçirenlerde Depresyon Durumu Kötüleştiriyor

İnmenin görülme sıklığı azalmasına karşın, hala önemli bir sağlık sorunu olarak gündemdedir. İnme geçirenlerde depresyon görüldüğü zaman daha ağır seyrettiği ileri sürülmektedir. İngiltere'de yapılan bir çalışmada inme geçirenlerde ilk 3 ay içerisinde depresyon geliştiği zaman, ölüm oranı ve sakat kalma oranının yükseldiği, yaşam kalitesinin ise daha da bozulduğu belirlenmiştir.

21 Nisan 2014 Pazartesi

Tuzu Azaltın Uzun Yaşayın

Uzun yıllardan beri fazla tuz alımının kronik hastalıklar ve özellikle hipertansiyon açısından önemli risk oluşturduğu birçok çalışma ile gösterilmiştir. Toplumdaki modernleşme ile birlikte tuz alımında önemli bir artış görülmüş, bu durum hipertansiyon görülme oranını artırmıştır. İngiltere'de yapılan bir çalışmada tuz alımının azaltılmasıyla kan basıncının daha düşük seyrettiği, kalp hastalığına ve inmeye bağlı ölümlerin azaldığı rapor edilmiştir.

20 Nisan 2014 Pazar

Kan Basıncı Her İki Koldan Ölçülmeli

Dünyada kalp ve damar hastalıkları açısından en başta gelen risk faktörlerinden birisi yüksek tansiyondur. Her yıl dünyada ve ülkemizde hipertansiyona bağlı tahribatlardan dolayı birçok insan hayatını kaybetmekte veya sakat kalmaktadır. Hipertansiyon alanında yapılan birçok çalışma yeni bulguların elde edilmesini sağlamaktadır. Son zamanlarda yayınlanan bir çalışmada, her iki kol arasındaki kan basıncı farkının yüksek olduğu kişilerde kalp ve damar hastalıklarının daha fazla görüldüğü belirlenmiştir.