Yüksek tansiyonun kalp ve damar hastalıkları açısından en önemli risk faktörlerinin başında geldiği artık tartışmasız kabul edilmektedir. Ancak hangi tansiyon daha tehlikelidir? Bu konuda da uzun zamandır tartışmalar yaşanmakta, değişik görüşler ileri sürülmektedir. İşte ünlü tıp dergisi Lancet'te yayınlanan bir çalışmada bu konuya açıklık getirilmeye çalışılmıştır.
Doç.Dr.Şekip Altunkan, yirmi beş yıldan fazla zamandan beri yüksek tansiyon, kalp ve damar hastalıkları alanında çalışmaktadır. Bu sitede hipertansiyon ve kalp alanındaki tecrübelerini ve son gelişmeleri okuyucularıyla paylaşmayı amaçlamıştır. Dr.Şekip Altunkan, Ankara'daki muayenehanesinde aktif olarak hasta takip ve tedavisi yapmaktadır. Adres: Cinnah Caddesi, 9/3, Çankaya, Ankara, Tel: 0 (312) 468 68 50-51 .
30 Mayıs 2014 Cuma
29 Mayıs 2014 Perşembe
Hipertansiyon ve Baş Ağrısı
Hipertansiyon, vücutta oluşturduğu hasarlar ile yaşamı tehdit eden en önemli risk faktörlerinin başında gelmektedir. Ancak çoğu zaman belirti vermez. Belirtilerin önemli bir kısmı da yüksek tansiyona özgü değildir. Bu nedenle belirtilerin olup olmaması kişiyi aldatmamalı, mutlaka tansiyonun hangi değerde olduğunu bilmelidir.
28 Mayıs 2014 Çarşamba
Yaşam Şeklindeki Değişiklik İçin Zaman Geç Değildir
Koroner kalp hastalığı, yani kalp damarlarındaki tıkanıklıktan sorumlu olan faktörlerin başında, yaşam şeklindeki olumsuzluklar gelmektedir. Peki ileri yaşlarda yaşam şeklinde değişiklik yapmak, kalp damarlarındaki tıkanıklıkları önlemekte faydalı mıdır? Yapılan bir çalışmada yetişkin çağın hangi aşamasında olursa olsun, yaşam şekli değişikliklerinin her zaman faydalı olduğu gösterildi.
26 Mayıs 2014 Pazartesi
Şeker Hastalığı Olan Kadınlarda Kalp Riski Daha Yüksek
Şeker hastalığı, kalp bakımından önemli bir risk faktörüdür. Yapılan geniş bir incelemede, şeker hastalığı olan kadınların, kalp damar tıkanması açısından erkeklere göre % 40-50 civarında daha fazla risk taşıdıkları gösterildi.
Avustralya'da araştırmacılar, Dünya genelinde yapılan 64 çalışmaya katılan 858.507 hastanın bulgularını inceleyerek bu sonuca vardılar. Şeker hastalığı olan kadınların, kalp damarlarında tıkanıklık olma dışında, ölüm bakımından da erkeklere göre daha yüksek risk taşıdıklarını belirlediler.
Avustralya'da araştırmacılar, Dünya genelinde yapılan 64 çalışmaya katılan 858.507 hastanın bulgularını inceleyerek bu sonuca vardılar. Şeker hastalığı olan kadınların, kalp damarlarında tıkanıklık olma dışında, ölüm bakımından da erkeklere göre daha yüksek risk taşıdıklarını belirlediler.
24 Mayıs 2014 Cumartesi
Hipertansiyon Hastaları Tuza Daha Düşkün
Fazla tuzlu yiyeceklerin hipertansiyon ve inme de önemli risk faktörü olduğu birçok bilimsel çalışma ile gösterilmiştir. Bu görüşe rağmen, yüksek tansiyon hastalarının tuzlu yiyecek yemeye daha eğilimli oldukları ileri sürüldü.
Bu ay yapılan Amerikan Hipertansiyon Derneğinin Kongresinde, Brezilya'dan sunulan küçük bir çalışmada, hipertansiyon hastalarının tuzlu yiyecekleri daha çok tercih ettikleri gösterildi. Bu çalışmada araştırmacılar ilginç bir deney gerçekleştirdiler. Çalışmaya aldıkları 118 şahsı, genç ve yaşlı diye iki gruba ayırdılar. Daha sonra da bu kişileri yüksek tansiyonu olan ve olmayan diye ayrıca gruplandırdılar.
Bu ay yapılan Amerikan Hipertansiyon Derneğinin Kongresinde, Brezilya'dan sunulan küçük bir çalışmada, hipertansiyon hastalarının tuzlu yiyecekleri daha çok tercih ettikleri gösterildi. Bu çalışmada araştırmacılar ilginç bir deney gerçekleştirdiler. Çalışmaya aldıkları 118 şahsı, genç ve yaşlı diye iki gruba ayırdılar. Daha sonra da bu kişileri yüksek tansiyonu olan ve olmayan diye ayrıca gruplandırdılar.
22 Mayıs 2014 Perşembe
Şişmanlık Hipertansiyon Kontrolünü Zorlaştırıyor
Şişmanlık ve hipertansiyon, sık olarak birlikte bulunan risk faktörleri arasındadırlar. Çok ilaç kullanmalarına karşın, kan basınçları kontrol altına alınamayan hipertansiyon hastalarında, bu duruma şişmanlığın önemli katkısı olduğu gösterildi.
21 Mayıs 2014 Çarşamba
Sağlıklı Beslenme ve Egzersiz Çocuklardaki Şişmanlık ve Hipertansiyonu Önlüyor
Şişmanlığın oluşturduğu birinci sağlık sorunu yüksek tansiyondur. Bu durum, kısmen çocukluk çağında da önemlidir. Çocukluk devresinde şişman ve yüksek tansiyonu olanların, delikanlılık devrelerinde de aynı bulguları devam ediyorsa, ilerideki yaşlarında önemli sağlık sorunları ile karşılaşacakları birçok araştırma ile gösterilmiştir. Hatta delikanlılık çağında hafif düzeyde yüksek kan basıncına sahip kişilerin de, ileri yaşlarında kalp ve damar hastalıkları sorunları yaşayabilecekleri ileri sürülmüştür. Acaba çocukluk çağında uygulanan korunma tedbirleri bu hastalıkları önleyebilir mi? Ünlü tıp dergisi Circulation'da yayınlanan bir araştırmaya göre çocukluk çağında korunma tedbirlerine uymanın çok faydalı olduğu gösterildi.
19 Mayıs 2014 Pazartesi
Ani Kalp Ölümü Nasıl Oluşur?
Geçtiğimiz hafta sonu değerli bir milletvekilimizin kalp hastalığı sonucunda aniden vefat ettiğini öğrendik. Nispeten genç yaşta, 62 yaşında ölen bu siyasetçimiz, ani kalp ölümü üzerinde durmamız için bir vesile oldu. Aslında günlük hayatta ani ölüm çok sık görülmekte ve kamuoyunun dikkatini çekmektedir. Özellikle sporcularda görüldüğü zaman gazetelerde haber olmaktadır. Halbuki bir yılda ülkemizde yaklaşık 100.000 kişi aniden vefat etmektedir. Bu durumun en başında gelen nedenleri kalp hastalıklarıdır. Şimdi ani kalp ölümünden biraz bahsetmek istiyorum.
18 Mayıs 2014 Pazar
Oynak Hipertansiyon Ne demektir?
Bazı tansiyonlar çok hızla değişebilir. Yani bir anda yükselir, bir anda da düşebilir. Bu tür tansiyonlara labil hipertansiyonda denilmektedir. Aslında "labile" kelimesi Türkçe'ye "kararsız, değişken" olarak çevrilmektedir. Ancak hastalar arasında çok kullanıldığı için "değişken" yerine "oynak" kelimesini tercih ettim.
13 Mayıs 2014 Salı
24 Saatlik Kan Basıncı Takibi Niye Yapılmaktadır?
Kan basıncı doğası itibariyle çok değişkendir. Bu nedenle anlık bir zamanda ölçülen kan basıncı değeri, yanılgıya ve hatalı teşhis konulmasına neden olabilir. Ayrıca tedavinin etkenliğini değerlendirme açısından da anlık alınan kan basıncı ölçümü yetersiz kalabilir. Bu nedenlerle kan basıncının 24 saat içerisinde değişiminin bilinmesinde büyük yarar vardır.
12 Mayıs 2014 Pazartesi
Hipertansiyon ve Kafeinli İçecekler
Bildiğiniz gibi, hepimizin en önemli alışkanlığı çay, kahve ve kolalı içeceklerdir. Bu içecekler, dinçlik ve konsantrasyon yeteneğinde artmaya neden oldukları için, çoğumuzun gün boyu tercih ettiği keyif verici alışkanlıkların başında gelmektedirler. Bu içeceklerde bulunan en önemli madde, kafeindir. Uyarıcı ve zihin açıcı etkisiyle dünyada çok yaygın olarak tüketilmektedirler. Son zamanlarda kahve zincirlerinin artmasına paralel olarak, bu tür keyif verici maddelerin tüketimi daha da artmıştır.
10 Mayıs 2014 Cumartesi
Şişmanlığın Cerrahi İle Tedavisi Ritim Bozukluğuna İyi Geliyor
Çağımızın en önemli sağlık sorunlarından birisi obezite, yani şişmanlıktır. Özellikle vücut kitle indeksi (BMI) 35'in üzerinde olan kişilerde kronik hastalıklar büyük sorun oluşturmaktadır. Şişmanlığın tedavisi için diyet ve egzersiz dışında birçok ilaç denenmiş, ancak önemli bir ksmı yan etkileri nedeniyle piyasadan çekilmiştir. Son zamanlarda cerrrahi tekniklerin ilerlemesine paralel olarak, obezitenin cerrahi olarak tedavisi popülerlik kazanmıştır. ABD'de her yıl yaklaşık olarak 160.000 şişman kişi cerrahi olarak tedavi edilmektedir.
9 Mayıs 2014 Cuma
Vitaminler Kanser ve Kalp'ten Korunmada Yararlı mı?
Vitaminler uzun yıllardan beri hastalıklardan korunmak amacıyla alınmaktadır. Çoğu zaman doktor tavsiyesi olmadan kullanılan vitamin takviyelerinin yararsız olduğu konusunda son zamanlarda büyük çalışmalar yayınlanmaktadır. Amerika'da Hastalıklardan Korunma Görev Grubu bu konuda bir yönerge yayınlamıştır. Annals of Internal Medicine dergisinde yayınlanan bu yönergeye göre E vitamininin hiçbir yararı olmadığı, multivitamin içeren ilaçların yararı konusunda da yeteri kadar delil bulunmadığı bildirilmiştir.
8 Mayıs 2014 Perşembe
Omega 3 İçeren İlaçlar Ne Zaman Yararlı Olur?
Uzun yıllardan beri Omega 3 ile ilgili birçok araştırma yayınlanmakta, etkisi ile ilgili büyük tartışmalar yaşanmaktadır. 2013 yılında yayınlanan bazı çalışmalarda Omega 3 içeren ilaçların hiç bir yararı olmadığı söylenmişti. Ama yine yapılan bazı çalışmalarda ise trigliserit düzeyi 500 mg/dl'ı geçen hastalarda Omega 3'ün trigliseriti düşürdüğü ileri sürülmüştü.
7 Mayıs 2014 Çarşamba
Elektronik Tansiyon Cihazları Güvenilir midir?
Daha önceki yazıda da bahsettiğim gibi, bu cihazlara karşı kişilerde bir güvensizlik vardır ve çoğu zaman hatalı ölçtükleri düşünülür. Halbuki ölçüm tekniklerinin bulunuşu kulaklıklı cihaz tekniğinin keşfinden çok daha öncedir. Bu cihazların ölçüm tekniği, 150 yıldır bilinmesine karşın, özellikle son 30 yılda çok popüler olmuşlardır. Elektronik teknolojisindeki gelişmelere paralel olarak, çok çeşitlenmiş, doğru ölçüm yapabilme kapasiteleri yükselmiştir. Bu cihazların kulaklık ile ölçen tipleri de mevcut olmasına karşın, kullanım kolaylıkları nedeniyle otomatik olarak şişen ve inen elektronik cihazlar daha çok tercih edilmektedirler. Hem büyük, hem küçük tansiyonu ve nabzı ölçerler. Tansiyon aleti pazarında önemli bir paya ulaşmışlardır.
Kulaklık Kullanılarak Ölçüm Yapan Tansiyon Cihazları
Tansiyon hastalarında elektronik cihazlara karşı bir güvensizlik vardır. Çoğu insan bu cihazların yanlış ölçtüğünü düşünür. Bu düşünceyi bazı doktorlar bilerek veya bilmeyerek desteklemekte ve hastaların kafasını iyice karıştırmaktadırlar. Şurası unutulmamalıdır, hangi cihaz ile ölçülürse ölçülsün, kurallarına uygun ölçüm yapmadıktan sonra her tansiyon cihazı yanlış ölçebilir. Ayrıca teknolojinin geldiği şu aşamada, elektronik kan basıncı ölçen cihazlarda da büyük gelişmeler yaşanmıştır. Bugün tansiyon pazarındaki en büyük pay, elektronik cihazlara aittir. Şimdi bu yazıda kulaklık kullanılarak ölçüm yapan cihazlardan bahsedeceğim,
Tansiyonu Ölçerken Dikkat Edilmesi Gereken Kurallar
Hangi cihaz kullanılırsa kullanılsın, bazı noktalara dikkat edilmezse her tansiyon cihazı hatalı ölçüm yapar. Şurası unutulmamalıdır, tansiyon her kalp atışında değişebilir. İki farklı cihazla veya değişik zamanlarda yapılan tansiyon ölçümlerinde farklılıklar saptandığı zaman telaşlanmamak, aleti veya tansiyon ölçen kişiyi suçlamamak gerekmektedir. Şimdi tansiyon ölçüm kurallarını maddeler halinde yazalım,
Yaşlılarda Egzersiz Çok Faydalı
Son zamanlarda yapılan çalışmalarda yaşlı insanların düzenli egzersiz yapmalarının hafıza ve bilinç fonksiyonları ile kalplerini olumlu etkilediği gösterildi.
Bu alanda yapılan birinci çalışma, American Academy of Neurology derneğinin yıllık toplantısında sunulan bir çalışmadır. İleriye dönük kontrollü bir çalışma olarak planlanan bu araştırmada, günde 15 dakika aerobik türü egzersiz yapan yaşlı insanların, yapmayanlara göre bilişsel fonksiyon bakımından daha geliştikleri belirlenmiştir. Toplam 15 ay süresince izledikleri bu kişilerin, konuşma hızı ve yorumlamalarının daha olumluya gittiğini, ancak hafızalarının etkilenmediği gösterilmiştir.
Bu alanda yapılan birinci çalışma, American Academy of Neurology derneğinin yıllık toplantısında sunulan bir çalışmadır. İleriye dönük kontrollü bir çalışma olarak planlanan bu araştırmada, günde 15 dakika aerobik türü egzersiz yapan yaşlı insanların, yapmayanlara göre bilişsel fonksiyon bakımından daha geliştikleri belirlenmiştir. Toplam 15 ay süresince izledikleri bu kişilerin, konuşma hızı ve yorumlamalarının daha olumluya gittiğini, ancak hafızalarının etkilenmediği gösterilmiştir.
6 Mayıs 2014 Salı
Aspirin Ne Zaman Kullanılmalıdır?
Aspirin, uzun zamandır korunmak amacıyla birçok kişi tarafından gelişigüzel bir şekilde kullanılmaktadır. Hiçbir hastalığı olmayan kişiler, kalp krizinden korunmak amacıyla kanı sulandırdığı için aspirin almakta, bir kısım insan ise hekimlerine sürekli aspirin hakkında soru yöneltmektedirler. Ancak, aspirinin gelişigüzel kullanılması beraberinde birçok sakıncaları getirmektedir. Bu durumu gören Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) bir uyarı yayınlamıştır.
Altı Risk Faktöründeki İyileşme 37 Milyon Ölümü Geciktiriyor
Yaşam standardındaki düzelme ve kronik hastalıklar ile mücadelede sağlanan başarılar sayesinde insan ömrü uzamış, özellikle genç yaşta gözlenen ölümlerde azalma gerçekleşmiştir. Ünlü tıp dergisi Lancet'te yayınlanan bir çalışmaya göre, insan yaşamını tehdit eden 6 risk faktöründe sağlanan iyileşmeler sayesinde15 yıl içerisinde kronik hastalıklara bağlı kabaca 37 milyon ölümü geciktireceği belirlenmiştir. Bu altı faktörün etkisi aşağıda sıralanmıştır;
5 Mayıs 2014 Pazartesi
Orta Yaşlardaki Hipertansiyon ve Şeker Yaşlılıktaki Beyin Hücre Kaybının Sebebi
Orta yaşlarında hipertansiyon ve şeker hastalığı olanların, olmayanlara göre ileri yaşlarında beyin hücrelerinde kayıp ve hasarın daha fazla olduğu gösterildi. Bilindiği gibi beyin hücrelerindeki kayıp, hafıza kaybı ve düşünce yeteneğindeki azalmaya yol açmaktadır. Neurology dergisinde yayınlanan bu çalışmada orta yaş olarak 40-64 yaş arası, ileri yaş ise 65 ve daha üstü kabul edilmiştir.
2 Mayıs 2014 Cuma
Kanda Düşük Vitamin D Seviyesi Risk Oluşturuyor
Bilindiği gibi son yıllarda Vitamin D ile ilgili araştırmalar ve tartışmalar çok yoğunlaşmıştır. Kanda seviyesinin düşük olmasının risk oluşturduğu konusunda görüşler olduğu gibi, tersi görüşlerde mevcuttur. Ancak British Medical Journal dergisinde yayınlanan bir çalışmada kandaki Vitamin D seviyesindeki düşüklüğün risk oluşturduğu ileri sürülmüştür.
Kalp Krizi Geçirenlerde Lifli Yiyecekler Çok Faydalı
Yapılan bir çalışmada kalp krizi geçirenler lifli diyet ile beslendikleri zaman, yaşam süresinin uzadığı ve ölümlerin azaldığı gösterilmiştir.
Bu çalışmada kalp krizi geçiren 4000 adet sağlık çalışanının verileri incelenmiştir. Katılımcılar, ortalama 9 yıl süreyle takip edilmişlerdir. Yüksek miktarda diyet lifi içeren gıda ile beslenenlerde herhangi bir nedene olan ölümlerde % 25 oranında azalma gerçekleştiği gözlenmiştir.
Bu çalışmada kalp krizi geçiren 4000 adet sağlık çalışanının verileri incelenmiştir. Katılımcılar, ortalama 9 yıl süreyle takip edilmişlerdir. Yüksek miktarda diyet lifi içeren gıda ile beslenenlerde herhangi bir nedene olan ölümlerde % 25 oranında azalma gerçekleştiği gözlenmiştir.
1 Mayıs 2014 Perşembe
Kök Hücre Tedavisinin Kalpte Yararı Yok
Uzun yıllardan beri kalp hastalıklarında kök hücre tedavileri tartışılmakta, bir kısım araştırmacı geleceğe yön verecek tedavi olduğunu ileri sürerek, insanlara umut vermektedirler. Ünlü tıp dergisi British Medical Journal'da yayınlanan bir araştırmada bu tedavinin bir balon olduğu ve işe yaramadığı ileri sürülmüştür.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)