2 Mayıs 2014 Cuma

Kanda Düşük Vitamin D Seviyesi Risk Oluşturuyor

Bilindiği gibi son yıllarda Vitamin D ile ilgili araştırmalar ve tartışmalar çok yoğunlaşmıştır. Kanda seviyesinin düşük olmasının risk oluşturduğu konusunda görüşler olduğu gibi, tersi görüşlerde mevcuttur. Ancak British Medical Journal dergisinde yayınlanan bir çalışmada kandaki Vitamin D seviyesindeki düşüklüğün risk oluşturduğu ileri sürülmüştür.

Metanaliz şeklindeki bu çalışmada 850.000 katılımcıyı içeren 73 adet gözlemsel çalışmanın sonuçları incelendi. Katılımcıların ortalama yaşı 63, kan Vitamin D seviyeleri ortalama 20.7 ng/ml olarak belirlendi. Katılımcılar ortalama 0.3-29 yıl arasında takip edilmişlerdi. Bu kişilerden Vitamin D seviyesi en üstte olan 1/3 kişi ile, en alt seviyede olan 1/3 kişi karşılaştırıldı. Karşılaştırma sonucunda kan seviyesi en düşük olan kişilerde kalp-damar hastalıklarına, kansere ve tüm nedenlere bağlı ölümlerin daha fazla olduğu gözlendi.

Bu çalışmanın yanında yine 22 adet, 31.000 yaşlı kişiyi içeren plasebo kontrollu bir çalışmada ise, vitamin D tedavisinin etkisi incelendi. Bu kişilerin bir kısmına Vitamin D2 (208-4500 IU/gün), diğer bir kısmına Vitamin D3 (doz 10-6000 IU/gün) içeren takviyeler verildi. Çalışmaların sonucunda Vitamin D3 içeren takviyeler kullananlarda tüm nedenlere bağlı ölümlerde azalma olduğunun gözlenmesine karşın, Vitamin D2 içeren takviyeler verilen kişilerde bir fark belirlenmedi.

Dr.Şekip Altunkan'a göre yukarıda anlatılan çalışmalar, Vitamin D'ye olan bakış açısını daha da genişletmiştir. İlk çalışmada incelenen hasta sayısı çok fazladır. Ancak çalışmaların tamamı gözlemsel niteliktedir. Bu durum, metanalizin bilimsel niteliğini düşürmektedir. İkinci çalışma ise kontrollü yapılan araştırmaları içermektedir ve daha bilimseldir. Ama ne olursa olsun, özellikle 60 yaş sonrası kişilerde Vitamin D seviyesi önemlidir. Genellikle kabul edilen görüş, Vitamin D seviyesi 20 ng/ml'nin altında ölçülenleri tedavi etmek gerektiği yönündedir. Yoksa kan seviyesi yüksek olan kişilere Vitamin D vermenin bir yararı yoktur. İlaç olarak ikinci çalışmada da vurgulandığı gibi, Vitamin D3 içerenlerin verilmesi daha doğrudur. Ama yine de kullanılacak doz ve tedavinin süresi konusunda yeteri kadar veri ve görüş birliği yoktur. Yalnız Vitamin D tedavisini mucize gibi görüp, yaygın kullanımını teşvik etmek doğru değildir. 60 yaş sonrası kişilerde kan seviyesi belirlenip, tedavi verilmesi daha doğrudur. Eğer kan testi yapılamıyorsa, güneş ışını alınması yetersiz ve gıdalar ile D vitamini alamayan kişilere, D vitaminin bağırsaktan emilmesini önleyen hastalıkları olanlara, karaciğer ve böbrek hastalığı olanlara, Vitamin D düzeyini etkileyen ilaç alanlara Vitamin D takviyesi yapılabilir.

Kaynaklar:

  1. Chowdhury R et al. Vitamin D and risk of cause specific death: Systematic review and meta-analysis of observational cohort and randomised intervention studies BMJ 2014 Apr 1; 348:g1903. 
  2. http://www.jwatch.org/na34515/2014/05/01/vitamin-d-blood-levels-and-supplementation-and-cause?query=etoc_jwgenmed

Hiç yorum yok: