10 Mayıs 2014 Cumartesi

Şişmanlığın Cerrahi İle Tedavisi Ritim Bozukluğuna İyi Geliyor

Çağımızın en önemli sağlık sorunlarından birisi obezite, yani şişmanlıktır. Özellikle vücut kitle indeksi (BMI) 35'in üzerinde olan kişilerde kronik hastalıklar büyük sorun oluşturmaktadır. Şişmanlığın tedavisi için diyet ve egzersiz dışında birçok ilaç denenmiş, ancak önemli bir ksmı yan etkileri nedeniyle piyasadan çekilmiştir. Son zamanlarda cerrrahi tekniklerin ilerlemesine paralel olarak, obezitenin cerrahi olarak tedavisi popülerlik kazanmıştır. ABD'de her yıl yaklaşık olarak 160.000 şişman kişi cerrahi olarak tedavi edilmektedir.

"Bariatric" tedavi denilen şişmanlığın cerrahi tedavisi yaygın olarak iki şekilde yapılmaktadır. Bunlardan birincisi mideye bant uygulanmasıdır. Bu sayede mide boşluğu küçülmektedir. İkinci tedavi şekli ise mideye bypass uygulanmasıdır. Bu tedavi şeklinde gıdalar midenin bypass yapılan kısmından geçmektedir. Başka cerrahi teknikler de vardır. Ama tüm tekniklerin hedefi, mide kapasitesini azaltarak daha az kalori alınmasını sağlamaktır.

Bariatric tedavi genellikle vücut kitle indeksi (BMI) 40'ın üzerinde olan kişilere tavsiye olunmaktadır. Vücut kitle indeksinin hesaplanması çok kolaydır. Ağırlığınızı kg olarak, boyunuzun karesine (metre) bölerek hesaplayabilirsiniz.

Peki bu işlemin komplikasyonu yok mudur? Kuşkusuz vardır. Komplikasyon oranı yaşa göre değişmektedir. Bu nedenle ameliyat kararı vermeden önce, kişinin psikolojik olarak değerlendirilmesi, vücuttaki diğer faktörlerin incelenmesi gerekmektedir. Ameliyat tekniğine ise cerrah karar vermelidir. Yalnız şurası unutulmamalıdır. Obezite'de bir hastalık olarak kabul edilmektedir. Yüksek tansiyon, şeker, kalp hastalıkları ve kanser şişmanlarda daha sık görülür. Özellikle BMI 35'in üzerinde olan kişilerin ortalama yaşam süresi, olmayanlara göre daha kısadır. Bu nedenle uygun vakaların cerrahi olarak tedavisi çok mantıksız değildir. Şişmanlığın cerrahi tedavisi başarılı olursa, hastalar zayıflamakta, hipertansiyon, şeker hastalığı düzelmekte veya daha kolay kontrol edilmektedir. Ayrıca kişiler psikolojik olarak kendilerini daha rahat hissetmektedirler.

İşte Mayo Clinic'de 438 adet cerrahi tedavi uygulanmış şişman kişilerde yapılan bir araştırmaya göre, atrial fibrilasyon dediğimiz ritim bozukluğunun, ameliyat yapılmayanlara göre daha az görüldüğü belirlenmiştir. Heart Rhythm Society kongresinde sunulan bu çalışma, zayıflamanın kalp sağlığına olan olumlu etkisini göstermektedir.

Dr.Şekip Altunkan'a göre bu çalışmanın sonucu önemlidir. Son yıllarda ülkemizde de şişman kişi sayısı çok artmıştır. ABD kadar olmasa da hatırı sayılır oranda olduğu bir gerçektir. Bu kişilerde birçok sağlık sorunu görülmekte ve tedavileri çok uğraştırmaktadır. Özellikle diğer tüm tedbirler ile zayıflayamayan ve vücut kitle indeksi 40'ın üzerinde olan kişilerde, cerrahi tedavi alternatif olarak düşünülebilir. Ancak hastaya fayda ve zararı tam olarak anlatılmalıdır. Ayrıca bu tür operasyonların özelleşmiş bazı merkezlerde yapılması çok daha uygundur.

Yalnız çalışmada dikkati çeken bir nokta, atrial fibrilasyon dediğimiz ritim bozukluğunda gözlenen faydadır. Atrial fibrilasyon, yaş ilerledikçe artan bir ritim bozukluğudur ve önemli bir sağlık sorunudur. Hipertansiyonda, kalp hastalıklarında ve şişmanlarda görülme sıklığı artar. Bu hastalarda kalbin içinde oluşan pıhtı, beyne giderek inmeye neden olabilir. Biz bu hastalara pıhtı oluşmasın diye sürekli kan sulandırıcı ilaç almalarını tavsiye ederiz. İşte bu tür ritim bozukluğunun, şişmanlığın cerrahi tedavisi sonrası görülmesinin azalması, çok önemli bir bulgu olarak değerlendirilmelidir.

Kaynak:

http://www.nlm.nih.gov/medlineplus/news/fullstory_146131.html

Hiç yorum yok: